2007 serilerinden en iyi J-drama olmaya hak kazanan Hanazakari no Kimitachi e Dramasını tanıtacağım bu sefer.
Seri, Nanjo Hisaya’nın aynı adı taşıyan Hanazakari no Kimitachi e (Hana-Kimi: For You in Full Blossom) mangasından uyarlanma. Mangası gerçekten de güzel, çizimleri de dâhil. Mangadan tek farkı bolca komedi öğesinin olması. Aslında mangasında da gerçekten dolu ve kırılası derecede komedi öğeleri var ama Live-actionda komediye daha da ağırlık verilmiş ve çok güzel olmuş. Yine Mangasından farklı olarak Yalan Makinesi olayının da eklenmesi ayrı bir hava katmış. Nakatsunun sürekli “Ben homo değilim.!” Demesi de tabiî ki daha da gülünesi. Düşünsenize, hoşlandığınız kişi aslında kız ama siz onun erkek olduğunu sanıyorsunuz! Mizuki kesinlikle çok şeker! Hele o erkek gibi konuşmaya çalıştığı halleri! Sano mangasından daha farklı bir şekilde, daha soğuk ve aşırı derecede cool. Beklide bu yüzden, dizide Nakatsu daha çok sevildi. Odaların yaptığı kavgalar zaten ayrı bir eğlence. Özellikle de Himejima Oscar! Kendine bir erkek hitabı olan “Ore” den ziyade “Watashi” demesi… Çok konuştum sanırım yine. Neyse susuyorum ve sizi Hana-kimiyle başbaşa bırakıyorum efenim!
Öncelikle konudan bahsedelim;
Mizuki Ashiya, Amerika Birleşik Devletlerin de yaşayan Japon bir kızdır. Bir gün televizyon da yüksek atlamada oldukça başarılı ve bir sürü ödül almış olan genç atlet Izumi Sano'yu görür. O andan sonra Mizuki, Sano'yu kendine idol olarak görmeye başlar ve onunla Japonya’ya, aynı okula gitmeyi kararlaştırır. Tek sorun, Izumi'nin tamamının erkekten oluşan bir erkek okulunda okumasıdır. Bu nedenle de Mizuki, erkek kılığında ne yapıp ne edip oraya gitmeyi kararlaştırır. Saçlarını keser, bavulunu toplar ve okulun yolunu tutar.
Okulda onu beklediğinden de daha çok tuhaf şeyler bekliyor olacaktır çünkü okulda ayrı tam 3 tane oda vardır. Bunun yanında da okulun gay olan doktoru onun kız olduğunu anlamıştır...
Belirtmeden geçmeyelim: “Bu drama bir hayal ürünüdür. Lütfen aptallıkları mazur görün!” :D
Mizuki Ashiya’nın transfer olduğu okulda ilk günü Osaka Gakuende ki erkek öğrencileri bekleyen fangirllerin çığlıkları ve delice koşmalarıyla başlar. Mizuki şaşkınlık içinde tüm bu olan biten olayı kavramaya çalışmaktadır ki, fotoğrafları çeken kadın “Sen de kimsin?” diye sorar. Mizuki kendini tanıtır. (Ore kullanarak bir erkek gibi davranmaya çalışmaktadır) Aslında bu erkekleri bekleyen kızlar, onları karşılamak için beklemektedir. Öğrenciler daha çok çalışkanlığına ve notlarına göre değil dış görünüşlerine göre seçilmektedir. Ayrıca okul, dünyaca tanınmış bir okuldur. Bu yakışıklı erkekleri görebilmenin tek şansı da okul ve yatakhane arasında ki 30 metrelik mesafedir. Bol para kazanmak amacıyla da, bu erkeklerin fotoğrafları satışa çıkmıştır ve tam o sırada St. Blossoms gelir ve olaya el koyar. St. Blossoms, Osaka Gakuen kardeş okullarından biridir. Başkanları Hanayashiki Hibaridir. Kendilerini “Hibari Four” (Hibari dörtlüsü.) olarak adlandırırlar ve onlardan hemen, burayı terk etmelerini isterler. Kadın niye böyle davrandıklarını anlamıyorum derken Mizuki yanlışlıkla “Watashi mo” (ben de.) der. Watashi kızların kullandığı bir kelimedir ve durum böyle olunca Mizuki hemen oradan uzaklaşıp okula gider.
Ayakkabısını koyacak yer ararken, yanlışlıkla okulun doktoru Umeda’ya çarpar. Umeda kendisine “yeni öğrenci olan Ashiya Mizuki misin?” diye sorar ve dik dik bakar. Daha sonra saatini göstererek “Geç kalmadın mı?” der. Mizuki izin isteyip hemen koşarak gider. Umeda nedense bir şeylerden şüpheleniyor gibidir.
Nakatsu ve arkadaşları, çoktan yeni gelen öğrencinin haberini duymuşlardır ve “Sarışın ve mavi gözlü!” diye dalga geçmektedirler. Sınıf öğretmenleri sınıfa girer ve Mizukiyi içeri davet eder ki… “Bu bir melez!” diye kahkahayı koparırlar. “Hayır, hayır, bu resmen Japon!”. Mizuki, güzel bir şekilde Japoncasını konuşturduktan sonra da “Bu resmen Japonca konuşuyor yahu!” derler ve yine dalga geçerler. O sırada öğretmenleri bir şey unuttuğunu söyler ve gider. Fırsattan istifade Mizukiyle dalga geçmeyi planlar ve Nakatsu o süper vuruşlarından birini yaparak Mizukinin suratının tam ortasına bir top fırlatır ve “GOL!” diye bağırır. Mizuki çok sinirlenir, arka arkaya gelen diğer toplardan kendini korur ve havaya girer fakat tam bu sırada kafasına bakır bir leğen düşer ve kafasında yıldızlar dönmeye başlar.
Daha sonra hemen ardından gelen Sano Izumi işin iyice tuz biberi olur. Mizuki, ayakkabısını yanlışlıkla Sano’nun ayakkabı rafına koymuştur ve içeri girer girmez “Bu ayakkabı kimin!??” der. Mizuki ise tam sert çıkıştığında bu kişinin hayallerini süsleyen, Amerika’dan Japonya’ya gelme sebebi olan Sano Izumi olduğunu görür.
Mizuki’nin maratonda oldukça başarılı olduğunu duyarlar ve Nakatsu kendisinin bunu tkontrol edeceğini söyler ve Mizuki’nin göğüslerine dokunur. Mizuki, kendisinin kız olduğunu anladığı Sanerken Nakatsunun söylediği tek kelime “Senin hiç göğüs kasın yok!” olmuştur. :D
Mizuki daha sonra odaların gazabına uğramıştır. 1. yurdun başkanı Tennouji ve 3. grubun başkanı Oscar birbirleriyle yarışa girmişlerdir :D (Eh tabi, Mizukinin maratonda oldukça hızlı olduğunu duymuşlardır ve gelecek hafta yurtlar arasında bir maraton yarışı düzenlenecektir.) Mizuki bu deli yurt başkanlarından kaçarken, 2. yurdun lideri Nanba-senpaiyi bir kadını öperken görür. Nanba-senpai Mizukiyi kolundan tuttuğu gibi yurdu dolaştırmaya götürür. Mizuki, Sano’nun köpeği Yuijiroya denk gelir. Köpek Mizukiyi çok sever ama Nanba-senpai şaşırır çünkü Yuijiro yanına Sanodan ve kızlardan başka kimseyi yaklaştırmaz. (Aslında çok doğaldır...) Dolaştıkları her yerde, Mizuki aynı kişiyi görmeye başlar şaşırır ve bunun bir hayalet olabileceğini düşünür. =P Nanba-senpaise onun aslında 2. yurtta kalan öğrencilerden biri olan Kayashima olduğunu söyler. Kayashima’nın hayaletleri görebilme yeteneği vardır. (Mizuki kendisinin hayalet görmesinden daha çok kendisinin hayalet olmasından şüphelendiğini belirtir) En sonunda yurtlar yine Mizukiyi bulurlar ve hangi yurdu seçtiğini sorarlar ve 2. yurdu seçtiğini söyler. (Tabi ki de Sanoda 2. yurtta kalmaktadır)
Mizuki 2. yurdu seçmesiyle beraber Sanonunda oda arkadaşı olmuştur. Ama Sano bu durumdan fazla hoşnut gibi durmuyordur. Eşyalarını yerleştirirken bir kutu düşürür ve içinden Sanoyla ilgili olan gazete yazıları etrafa saçılır. Sanonun bunu görmesiyle de büyük bir fırtına kopar…
2. yurt maratonda yarışacak olan kişileri belirlemek için toplanır. Nakatsu, Sanoya nasıl olsa ayağının iyileştiğini ve maratona katılmasını söyler ama Sano bunu kaba bir şekilde rededer. İkili arasında kavga çıkar ve olayı bastırmak için Mizuki “Ben katılabilirim” der.
Maraton haftası gelmiştir, 1. yurdun başkanı olan Tennouji üyelerine eğer yarışı kaybederlerse, onları daha çok çalıştıracağını söyler. 3. yurdun başkanı Oscarda yarışın ortasında koşucuları değiştirmeyi planlar. Bu sıradada Tennoujinin adamlarından birkaçı kramponlu ayakkabılarıyla Mizukinin ayağını zedeler. Ayağı yaralı olmasına rağmen Mizuki yarışa girer(Çünkü eğer yarışı kazanırsa Sano tekrar yüksek atlamaya devam edecektir.)
3. yurdun foyası ortaya çıkar ve hile yaptıkları için elenirler. Geriye, Tennouji, Nakatsu ve Mizuki kalmıştır. Yarışın sonlarına gelindiğinde Mizuki önde girerken birdenbire ayağına kramp girer ve yere düşer. Sano, bunu görür görmez Mizukiyi sırtına alır ve Umeda-sensein yanına götürür. Mizuki uyandığında kendini klinikte bulur ve karşısında Umeda-sensei vardır. Mizukinin yanına gelir ve… “Neden erkeklerin olduğu okulda bir kız var!?” der…^^
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder