26 Eylül 2008 Cuma

Yukan Club - Bölüm 1


Şu aralar pek dikkat çeken, sağlam bir anime çıkmadığından dolayı, öncelikle live-action tanıtımı yapmaya karar verdim. Malum; bu seneki dramalar gerçekten de eğlenceliydi.

Konumuza dönecek olursak; bu dramayı yaklaşık bir 2–3 ay önce izledim ve izlerken çok eğlendim. Başrollerimizi KAT-TUN grubundan iki üye olan Akanishi Jin ve Taguchi Junnosuke oynuyor.

Konusuna değinirsek;


Shochikubai Miroku (Akanishi Jin), bir polis üyesinin ve neredeyse her ay dünyanın birçok yerini dolaşan, yolculuk etmeyi seven bir annenin oğludur.

Miroku, oldukça zengin bir ailenin çocuğudur ve çok iyi bir dövüşçüdür. Motosikletlere büyük ilgi duyar. Ayrıca, dakikada bir lolipop yer. Tercihi her gün çeşit çeşit renk renk lolipop yemektir.

Kikumasamune Seishiro (Yokoyuma Yu), büyük bir hastaneye sahip olan bir babanın oğludur. Mirokuyla oldukça iyi kavga ederler. Çok iyi karate bilmektedir.

Bido Granmarie (Taguchi Junnosuke), İsveçli bir büyükelçinin oğludur. Eğlence düşkünüdür, kızlara iltifat etmekten, vakit geçirmekten çok hoşlanır. Tam bir playboydur. Kendine daha çok "Yakışıklıyım." ifadesinden ziyade, "Çok güzelim." demeyi yeğler.

Kenbishi Yuri (Minami), Dünyaca ünlü Kenbishi firmasının zengin başkanının zengin kızıdır. Yemek yemeğe bayılır. Genellikle okula arabayla değil yürüyerek gitmeyi tercih eder. (Çok yediği için çok şişmanlamak istemez.) Tam bir erkek fatma gibidir. Dövüşte oldukça ustadır. Ama Seishirou'yu bir türlü yenemez.

Hakushika Noriko (Kashii Yu), babası ünlü bir Japon ressamıdır ve annesi, dünyaca ünlü çay töreni geleneğiyle ilgilenmektedir. Dünyaca ün yapmışlardır. Tek nefret ettiği şey erkeklerdir yani tam bir feministtir.

Kizakura Karen (Suzuki Emi), dünyaca ün yapmış zengin bir mücevher satıcı olan annesiyle beraber yaşar. Rüyası çekici vücudu ve tarzını kullanarak dünyanın en zengin erkeğiyle evlenmektir.

Bu altı zengin, popüler ve bir o kadar tabiri caizse saf öğrenciler, zaman geçirmek ve çeşitli esrarları çözmek için Yukan Club'ı kurmuşlardır.

Öncelikle şunu söyleyeyim, Live-action aynı adı taşıyan mangasından uyarlanma ve manga 1981 tarihli bir manga yani oldukça eski. Daha çok Ouran High School Host Club’a benziyor.

Hikâye; Miroku’nun, Lenny Kravitz'in “Are You Gonna Go My Way” şarkısıyla uyandırılmasıyla başlıyor. (Evet, abartmıyorum, gerçekten öyle =P) Miroku da diğerleri gibi elbette oldukça zengin (zaten okul gösterişli bir zengin okulu) ama diğerleri kadar fan’a sahip değil. Çünkü daha çok lassie türü köpeğini gezintiye çıkarmakla meşgul.

Seishiro da geleneklerine, göreneklerine bağlı bir ailenin çocuğu. Ailesi bir hastaneye sahip ve bu nedenle de hizmetçileri genellikle, doktorlar ve hemşireler. Ayrıca hikâye başladığında da özel arabası bozulduğu için, okula ambulansla gitmek zorunda kalıyor. :D


Bidou Grandmarnier ise tam anlamıyla narsist bir eğlence düşkünü. Bebeği olmaya hazır Tonlarca fanı var. Birazcık kız tipli çünkü genellikle kendisine “Yakışıklıyım.” İfadesinden ziyade, “Ah, çok güzelim.” Demeyi tercih ediyor.

Yuri ise tam anlamıyla yemek düşkünü bir kız. Kız deyip geçmeyin, çok iyi derecede karate biliyor ama yine de Seishrou’yu bir türlü yenemiyor. Hikâye başladığında, neredeyse 10 kase civarı yemek yiyor ve bu yüzdende okula arabayla değil koşarak gidiyor ama en sonunda “Ah kahretsin! Yine acıktım!” derken fanları geliyor ve ona bir ton yiyecek sunuyorlar.

Sırada Karen var. O da aynı Bido gibi narsist ve tam bir ojousama karakteri. (Ojousama= Hanımefendi ) Erkekler tarafından oldukça popüler, rüyası da güzel vücudunu ve çekici stilini kullanarak dünyanın en zengin erkeğiyle evlenmek! Onun için kaç yaşında olduğu hiç fark etmiyor. İsterse 90 yaşında olsun yeter ki zengin olsun :D


Noriko da, Seishro gibi geleneklerine ve göreneklerine bağlı bir ailenin kızı. Annesi daha çok çay töreni geleneğiyle uğraşmakta ve babası da bir Japon ressamı.. Erkeklerden aşırı derecede nefret ediyor özellikle de kendisine sarkan yaşlı adamlardan. Durum böyle olduğu zaman da onlara çok güzel bir şekilde tokat patlatmasını da iyi biliyor. :D

İlk bölümün hikâyesi; bir dans müsabakası ile ilgili. Miroku, her zamanki gibi köpeğini yürüyüşe çıkardığında, bir grup siyah elbiseli bir grup tarafından tacize uğrayan bir kız görür ve Miroku kızı kurtarır. Kurtarır kurtarmaz, kıza aşık olur. (Tabi köpeği de aşık olur.. Kızın birde yanında dişi bir köpeği vardır) Kız, Mirokuya hayatı boyunca hep dans etmek istediğini söyler ama dans etmek için artık tek bir şansı vardır çünkü yakında ülkeden taşınacaktır. Saki, Mirokuya ona taciz eden adamlarında, bir yarışmada dans etmemesini söylediklerini anlatır. Miroku bu olayı oldukça gizemli bulur ve Seishiro, bir moda partisinde casus olarak bu gizemi çözebileceklerini düşünür. Maalesef ki herkesin ya flörtle ya da yemekle çok meşgul olmasından dolayı, işle ilgilenen Miroku dışında kimse yoktur.

Miroku, partide kıza saldıran adamlardan birini görür ve bilgisayar odasına çıkar. Kötü adamın dosyasına ulaşabilmek için şifre lazımdır. Seishiro bu işi en iyi yapabilecek olan kişinin Noriko olduğunu düşünür. (Yaşlı adamları etkileme de oldukça büyük bir başarıya sahiptir çünkü) Noriko, adamın ölçülerini sorar (başta bu Miroku için oldukça aptalca gelse de) numarayı yazmayı denediğinde şifre doğru çıkar. Noriko'nun yardımıyla, kötü adamın bilgisayarından küçük bir usb drive verisi alınır. Veriye bakarlar ve hâkimlerden birinin yarışmaya katılacak olan kişilerden rüşvet aldığını görürler. Yuri sarışın bir kadın kılığına girer ve aşırı lüks bir yüzüğün içine küçük bir kamera saklar. Babasından 50.000.000 yen borç alır. Ve adama kendi okullarının kazanması karşılığında rüşvet olarak verir, tabi kamerada bütün olup bitenleri çeker.

Dans müsabakası, başlar ve doğal olarak adam Yuri’nin okulunun kazanmasını sağlayacaktır. Bu nedenle de Saki’nin giysisini yırtıp, paramparça ettikten sonra birde içeceklerine zehir katarlar. Yuri, Saki’ye kıyafetini tekrar biçimlendirmesinde yardımcı olur. Miroku, sinirinden masayı tekmelediğinden dolayı, Karen ve Bido’nun içeceklerini yere düşürür. Sake de kendi içeceklerini onlara verir. (Dans yarışması sırasında da ishal oldukları görülmektedir :D)

Saki finale kalır fakat köpeği rehine alınır. Miroku, finale kadar köpeği getireceğine söz verir.
Yukan Club imkânsızı gerçekleştirmek yolundadır. (Tabikide Karen ve Bidou hariç. Tuvalette oldukça fazla meşguldürler) Miroku yakuzaların yerini bulduktan sonra (yakuza=mafya.) onları tam bir güzel dövecekken bu sefer dövülen kendisi olur fakat tam o sırada Yuri gelir ve altında turkuaz çorabıyla uçan bir tekme atar!~ Seishiro da katılır ve yakuzaları yere sererler. Noriko, köpeği kurtaracakken, yakuzalardan biri Norikoyu durdurmak ister ve omuzuna dokunur. Noriko’nun tepkisi ise (erkekler aşırı derecede nefret etmektedir.) “BANA kirli ellerinle dokunma!” olur ve bir tokat patlatır, adam dönerek yere yuvarlanır. :D

Dans yarışmasını Saki kazanır. Sonunda kötü adam Miroku’nun babası tarafından yakalanır. Herkes, Mirokuya Sakiye açılmasını söyler ama tam açılacakken Saki babasından telefon geldiğini, Londra'da yeni bir kariyere başladığını ve bir daha görüşemeyeceklerini kendine iyi bakmasını söyler ve hemen oradan uzaklaşır :D Mirokuysa kaderiyle baş başa kalmış ve Otokoyama(köpeği) ile beraber ağlamaya başlarlar. Seishiro Mirokuyu ceketinden tuttuğu gibi sürükleyip götürür :D

Okula geldiklerinde, müdür onlara atılacaklarından bahseder fakat Japonya hayvanları koruma derneğinden, kaçırılan köpeği kurtardıkları için ödül sertifikası verilir ve "Bir köpeği kurtarmak" yanlış bir şey olmadığı için okuldan atılmaktan kurtulurlar~

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder